عَصَى
Karşı geldi, isyan etti, itaat etmedi, sıkı tuttu, sıkı sarıldı
1/1
Muzari
:
يَعْصِي
Mastar
:
عِصْيَانٌ
(İsyan)
Masdar-ı Mimî
:
مَعْصِيَةٌ ج مَعَاصٍ
(İsyan, günah)
İsm-i Fail
:
عَاصٍ ج عُصَاةٌ
(Asi, itaatsiz, isyankar)
İsm-i Mübalağa
:
عَصِيٌّ ج عَصِيُّونَ،أَعْصِيَاءُ
(Asi, isyankar, başkaldıran)
((من اطاعني فقد اطاع الله، ومن عصاني فقد عصى الله، ومن يطع الامير فقد اطاعني، ومن يعص الامير فقد عصاني))
Kim bana itaat etmişse Allah'a itaat etmiş olur, kim bana karşı gelmişse Allah'a karşı gelmiş olur. Kim emire itaat ederse bana itaat etmiş olur, kim emire karşı gelirse bana karşı gelmiş olur.
الطفل يعصي أوامر والديه
Çocuk, ebeveynlerinin emirlerine karşı geliyor.
الموظف يعصي قوانين الشركة بتصرفاته غير المستقيمة
Çalışan, şirketin kurallarına isyan ederek düzgün olmayan davranışlarda bulunuyor.
الشعب يعصي حكم الدكتاتور
Halk, diktatörün yönetimine isyan ediyor.