Nebi

Hz.İbrahim’in oğlu İshak aleyhisselam’ın oğlu

Kenan İli

İshak aleyhisselam’ın oğlu Yakub aleyhisselam İsrailoğulları’nın atası olarak dünya tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Yakub aleyhisselam, delikanlılık çağına ulaştığında babası İshak aleyhisselam’ın öğüt ve uyarıları ile kendi bulunduğu Kenan İli’nden çıkıp dayısının yaşadığı memlekete gitti. Zira ikiz olarak doğduğu Ays isimli kardeşi ile aralarında anlaşmazlık çıkmış, hatta onun kendisini öldürme tehdidi sebebiyle gece karanlığında yollara düşmüştü.

Görünmemek için gece yürüyor, gündüz bir yere gizlenip istirahat ediyordu. Bu sebeple kendisine “gece yürüyen kimse” manasına gelen “İsrail” lakabı verilmişti. İsrail kelimesi ayrıca “Abdullah”, yani Allah’ın kulu manasına da gelmektedir.

Birtakım rivayetlere göre Hz.Yakub, zayıf yapılı, uzun boylu, ağır başlı, vakarlı, güzel çehreli ve güzel konuşan bir kimseydi. Babasının tavsiyesi üzerine dayısının yanına gitmiş ve onun kızı Rahil ile evlenmişti. Bu mutlu beraberlikten Yusuf ile Bünyamin isimli oğulları doğdu. Onun başka bir hanımından da on oğlu daha dünyaya gelmiştir ki, bunların dördüncüsünün ismi Yahuda’dır. Daha sonra İsrailoğulları’nın icad ettiği Yahudilik dini ona atfedilmektedir.

Hz.Yakub’un çocuklarını, yüce Allah Kur’an’da “Esbat” adıyla topluca anmaktadır. Esbat, sıpt, soy, aile kelimelerinin çoğuludur ki, gerçekten bu oğullarının her birinin nesli çoğalmış, her birinden bir ümmet doğmuştur. Hz.Musa, Hz.Harun, Hz.Davud, Hz.Süleyman, Hz.Eyyub, Hz.İlyas, Hz.Elyesa  ve daha başka birçok peygamber Hz.Yakub’un soyundan gelmiştir.

Yakub aleyhisselam Kur-an’ı Kerim’de geçen ayetlerden anlaşıldığı üzere, dinde kuvvetli, halis, salih, bitmeyen güzel bir sabır sahibi, hidayete erdirilmiş, seçkin ve hayırlı bir kimse idi. Nitekim Yusuf Suresi’nde, sabırlı bir baba olarak daima ön plandadır. Gerçekten o, en sevgili oğlu Yusuf sebebiyle zor ve çetin bir imtihan geçirmiş; kardeşlerinin kıskançlıkları sebebiyle Yusuf’a yaptıklarına üzülmüş, Allah’tan güzel bir sabır temenni ederek acılara katlanmış, kederle gözyaşları dökerek ama olmuş, fakat daha sonra Mısır’ın en yüksek mansıplarını elde eden sevgili oğlu Yusuf’un gömleğini yüzüne sürerek gün ışığına yeniden kavuşmuştur.

Hz.Yusuf’un daveti üzerine bütün ailesini toplayarak Mısır’a gelen ve burada on yedi yıl huzur içinde yaşayan Yakub aleyhisselam vefatından sonra cenazesinin babası İshak’ın yanına defnini vasiyet etmiştir. Hz.Yusuf da büyük bir toplulukla bu vasiyetini yerine getirmiş, tekrar Kenan İli’ne getirilen Yakub aleyhisselam, yine tam bir tevafuk olarak o gün vefat eden, ikiz kardeşi Ays ile birlikte, Habrun’a defnedilmiştir.